30 Ekim 2013 Çarşamba

YiYECEK VE iÇECEKLERDEKi GiZLi ŞEKERE DiKKAT !



Meyve ve bazı sebzeler (örn.; mısır, pancar, patates) gibi doğal şeker içeren besinler dışında günlük şeker alımımızın yaklaşık %50 si işlenmiş gıdalardan gelmekte ve bu ürünlerin tadının şekerli hissedilmemesi şekerden kaçınmayı zorlaştırmaktadır.

Şeker; ketçap, domates sosu, salata sosları, ekmek, aromalı yoğurlar, barbekü sosu, kurutulmuş et, karkerler, çorbalar ve hemen hemen tüm işlenmiş gıdalarda bulunmaktadır. Gıda endüstrisi şeker ve yüksek fruktozlu mısır şurubunu kahverengi sağlayıcı, kıvam arttırıcı, kabartıcı ve tatlandırıcı olarak kullanmaktadır. Sağlığa zararlarından dolayı bazı ürünlerde yüksek fruktozlu mısır şurubu (HFCS) kullanımından vazgeçilsede gerçekte HFCS ve şeker miktar yükseldikçe eşit oranlarda toksiktir.

Şeker 2 molekülden oluşmaktadır; fruktoz ve glikoz. Fruktoz fazlası karaciğer tarafından yağ olarak depolanmakta, glikoz fazlası ise kan şekerinde ani bir yükselme oluşturarak vücudumuzun bir yağ depolayıcı hormon olan insülini gizlice üretmesine neden olmaktadır.

Problemin bileşiklerini arttıran ise her iki maddenin de daha fazla şeker ve daha fazla yemek isteği yaratmasıdır ki bu birçok kişinin diyet yaparken vazgeçip bıraktığı noktadır. Fakat şeker ile savaşmak çok zor diye düşünülse de bu doğru değildir ve alttaki bir kaç basit yöntem işe yaramaktadır;

* Şekeri içmeyin (şekerli içeceklerden uzak durun)
* Doğal şekere odaklanın (birçok meyve, hurma ...)
* Tatlı tatlı terleyin (egzersiz ve fiziksel aktivite vücudun içindeki şekeri metabolizmada kullanır)
* Canınız çok şeker çektiğinde bal ve pekmezi deneyin (tabiki doğal ve saf olanlarını)
* Bir hazır yiyeceği etiketini okumadan mideye indirmeyin

Ve son olarak TATLI olan / OLMAYAN ve şekersiz olduğunu düşündüğünüz bazı ürünlerdeki gizli şeker miktarlarını ekteki resimde bulabilirsiniz.


Zindelikler Dileriz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder